Pazar, Ocak 04, 2009

Tanrı'nın küsüratlı sayı tutkusu


aslinda tanri'nin bir tutkusu degil, insanoglu'nun malligi olan bir hadise bu.. yani mutlak bir olcu birimi bulamiyoruz ki one "1" diyelim geri kalanlar da yuvarlak sayilar olarak aksin.. misal veriyorum, bir uzunluk birimine oyle bir derece verelim ki o 1 olsun, ondan sonra mesela günes ile dünya arasindaki mesafe 5 milyon olsun bitsin..

ama olmuyor işte.. imkani yok boyle bir hadisenin.. tarihte benden evvel bissuru filozof bunu düsünmüs tasinmis icinden cikamamis.. mesela pitogoras cok kederlenmis bu duruma.. "lan ses hizina 3 dedim.. ama o zaman ışık hızı anlamsiz bir rakam oldu çıkamadim işin icinden" diye dertlenmis, mutsuz olmustur..

1700lere kadar boyle gitmis bu.. pi sayisina 1 verelim demisler.. hani ilerde uzay arastirmalarinda kusuratli rakamlarla ugrasmayiz net olur.. ama yine olmamis arkadas.. sen pi sayisina 1 verdiginde dünyanin ekseni köklü bir sayi cikmis. o zamanlar casio hesap makineleri de olmadigi, çok sehit vermis astronomi bilimi.. mars ile dünya arasindaki uzakligi olcmeye calisan johannes kepler el spazmi gecirmis kitlenmis 4 gün misal..

tarihler 1795 i gosterirken, bir yil 365 gün, 6 saat gibi feci kusuratli bir seyken, fransizlar "eee siyasi devrimi yaptik cosalim artik" demeleri ile "le système international d'unités" diye bir hadise bulmuslar.. "efendiler bakin bu metredir.. bu da mezuradir", "işte dara, işte kantar" gibi her türlü olcuyu standartlastirmislar.. ama yine kusurat hep kusurat.. mutlak bir sayi bulunmamis.. imkani yok bulunmasinin da zaten.. aklim hafizalam almiyor..
gerci kuranda da tanri bu konuda "benim fikrimi sizin akliniz almaaaz. o yüzden siktir edin" diye insanin icini rahatlatmistir ama yine de aylak bakkal oldugumuzdan oramizi buramizi tartmadan duramiyoruz..


hayir yani en basitinden 1 günü ayarladiginda, dünyanin günes etrafinda donme süresini 500 gün yapaydin ne kaybederdin ya rab.. yani günah yazmasin ama kim karisicak kim diyecek bir sey.. vucut isisi bile 36.5 derecede yahu.. 30'insan in vucud isilarinin toplamini hesap etmek bile o kadar kolay bir iş degilken nasil gelisim gosterebiliriz..

tüm dini inancimi "her sey onu anlatmiyor mu?" konseptindeki samanyolu belgesellerine baglamis biri olarak arada sarsiliyorum bunlari gordukce.. su deniz seviyesinde kac deredece kayniyor.. 100.. günesin yüzey sicakligi ne "10 440"... e ama ayip oluyor.. 10 bin de birak anasini satiim.. 440 ne oluyor.. (allahim günah yazma yarappim)

velhasil na buraya yaziyorum ölmeden mutlak bir sayi bulucam.. cünkü yedigim hesap makinelerini kullanmayi beceremiyorum.. randiman alamiyorum hesap makinesinden.. düsürüp kiriyorum devamli.. soyle net bir sayi verelim.. sahane olsun hayat..



şu gün sorsaniz bana, "tanrinin sevgili kulu kimdir" deseniz, sirf bu tutkudan emin oldugum icin "cassio'nun sahibi "kazuo kashio" dur derim.. rabbim cok afedersiniz ama direk kendisine calismis bunca kusurat ile.. yani tanrinin sevdigi kulu olmasa bu zat, tüm insanliga toplama cikarma yetebilirdi cok afedersiniz.. hadi ekstradan carpam bölme olsun.. 4 işlemle biterdi hadise..

ama yok.. bin tane logaritma aliyorsun.. 35 tane kök ile ilgileniyorsun ufak bir hesap yapayim dersen.. direk casio'nun kulu kölesinin bilimle ugrasirken.. garip tabi..