Maçtan evvel izmir gayet ortalama sıcaklıkta bir güne uyanıyordu. "ulan ne zamandır banyo yapamadim" diyen güneş enerjisi sahipleri banyolara akıyor, öyle şirin bir akdeniz kasabasi edasinda "heyoo" diye dolaniyorduk.. bizim hikayemiz bu şekil zaten. kar yağdığında da kafalarımızı yukari kaldirip etrafta koşariz mesela.. galatasaray takimi her zamanki gibi gelip hilton otelindeki suitlerine yerlesiyor, sevgi yolunda esofmanlar ile bir tur atilip, cumhuriyet meydaninin oradan denize bakiliyordu.. "karsi taraf mı karsiyaka simdi" seklinde soru soran ferdi'ye eski göztepeli servet "evet abi, göztepe de öteki taraf bak" diyerek igrenc bir geyik muhabbeti ile cevap veriyordu..
Ataturk stadı saat 5 civarinda dolmaya baslamisti. Mersinli tarafindaki kale arkasina ki izmir'i bilenler için soylemek gerekirse, o mersinli tarafı sezen aksu'nun dogum yeridir, altaylıların bir kısmı oturuyor, kapali ikiye bölünüyor, açık ise komple galatasaray taraftarlarina veriliyordu.. pankartlar yavas yavas asilirken sirf bu mac icin bir kücük esnaf'in "altay'a basarilar dilerim" seklinde pankart yazdirdigi gözlerden kacmiyordu..
hava kararmis, gürçeşme tarafindaki akp kömürleri yakilip, stadin üstüne bir kurşini hava vermeye baslamisken, saat tam 8'de, berberi tarafindan "abi sunu sürsek sac cikar ha burada" diye kandirilan hakem macı baslatma karari aldi.. daha maçın başıydı ki, yasin sağdan çok şahane bindirdi.. kaleye paralel bir top çıkartırsa "al da at" demesi yetecekti. ama ne doğru düzgün bir orta çıkartabildi, ne de topla buluşan ali topa vurabildi..
altay'ın kalibresi belliydi belli olmasina ama süper bir taktikle oynuyordu. sezon başından beri giderin kralını yaptığımız feyyaz galatasaray'i iyi bellemiş, tiago ve şehmuz ile kontralardan gol arar olmuştu. galatasaray saraylarda boyanmış kramponları ile saldırıyordu. izmirli çocuklar ise, atalarının saray atlarına karaburun'da dayanması gibi dayanıyordu. o zaman seyh bedrettin'in cocukları simdi siyah beyaz forma'nın altındaydılar sanki..
30. dakika gibiydi çok sahane bir orta geldi sağ taraftan.. ve sehmuz, van damme filmlerinden gördüğü bir hareketi reel hayata geçirerek, hayatinda atip atabilecegi en güzel golu galatasaray ağlarına gönderiyordu.. o hareketi topa yapmak yerine bir adama yapsaydı "her halde annesini, bacısını, karısını öldüren adamdan intikam alıyor" diyebilirdim cekinmeden..
bundan sonra galatasaray bastırıyordu.. o siyah beyaz cocuklar panterler gibi direniyordu. baroş vuruyordu direkten donuyordu, arda ortalıyordu, sabri çakıyordu, gökhan çıkartıyordu icabında ama girmiyordu top.. galatasaray takımı taraftarı arkasına almıştı saldırdıkça saldırıyordu ama ilk yarıyı bitiren gong calindiginda altay soyunma odalarına 1-0 önde giriyordu..
devre arasinda dünyanin en soğuk stadında caylar icilmeye calisiyordu. dünyanin bütün rüzgarlari ataturk stadının açık antrelerine dolusmus insanlarin ellerini buzustururken, takimlar bir sekilde ikinci yariya cikma karari aldilar. tam o sirada eline aldigi dürbün ile macin izlenebildigini iddaa eden gültepeli engin ensesine babasindan tokadi yiyordu.. zira pencere acilinca eve soguk giriyordu!
her neyse ikinci yari ilk yarinin sonlari gibi baslamisti ki, altay daha basarili bir kapanma uygulamaya karar verdi. galatasaray'a pozisyon verilmiyordu ve dakikalar gectikce geciyordu.. dakikalar geciyor, istanbullu beyler simardikca simariyordu. hakeme efelenmeler, delirmeler, türlü tirmalamalar.. ama tabi taraftarı arkasına alınca galatasaray, hakem yerde yatan oyuncunun ofsayti bozdugu bir anda, oyunu durdurmak yerine penalti vermeyi tercih ediyor, altay'in bülent'den sonraki kalecisi (ki kahvedeki amcaya göre kendisi şerif'in oğludur.. şerif de 2 sokak ötede oturur. o yüzden muhtemelen gökhan'i ataricide dövmüş olabilirim) gökhan milan baroş'un penaltisini çıkartıyordu. galatasaray oyuna gençlerini sokmuştu gari.. hatta boş vaktinde "çok güzel hareketlerde" oynadığını düşündügüm yaser bile oyuna girmişti.. ki güldürmeyi bilen yaser gol atmasını da biliyordu ve galatasaray beraberligi yakaliyordu, sonrasinda bir gol daha buluyordu galatasaray milan baroş'un ayaklarından ve maçı 1-2 kazanıyordu.. ve bize seyh bedrettinden şu satirlar kaliyordu:
mademki bu kerre mağlubuz
netsek, neylesek zaid.
gayrı uzatman sözü.
mademki fetva bize aid
verin ki basak bağrına mührümüzü..
netsek, neylesek zaid.
gayrı uzatman sözü.
mademki fetva bize aid
verin ki basak bağrına mührümüzü..
yalnız şunu söylemek istiyorum:
Kimse yanlış anlamasın ama maça içimdeki galatasaray sempatisi nedeniyle gitmedim. sempatiden öte bir galatasaray taraftarlığı. Ama altay'da tüm ailemin o herkesin kendi şehrindeki takımları tuttuğu, ve büyük adamların kendi şehirlerindeki takımlarda oynadıkları dönemden beri takımıdır. kombinem'de vardır altay maçlarına. Galatasaray maçı ile denk geldiğinde giderim tv'den gs maçı izlerim ama.
Bu böyle bundan utanacak sıkılacak değilim. Ama arkadaş eğer galatasaray izmir'e geliyorsa, ya gitmem o maça, ya da gidersem altay'i tutarim. Galatasaray her hangi bir izmir takımı için izmir'e geliyorsa, gidip galatasaray'i tutmam. çünkü bilirim bu saray cocukları, bu istanbullu kücük beyler kendi keyifleri için gelmezler buraya. "hadi biraz da izmir'de maç yapalim" demezler.. buraya benim şehrimin takımı için gelirler, benim eşimin dostumun cocuklarının alt yapisinda oldugu takimlar için gelirler..
o yüzden anlayamiyorum ben bu hain izmirlileri. nasıl olup da galatasaray'i tutmak için stada gidiyorlar. sanki ali sami yen gibiydi bugun ataturk stadyumu. taraftar arkasında galatasaray'in bastirdikca bastirdi. yerde mehmet yatiyordu sanırım, cekinmeden penalti verebildi.. taraftar resmen yüklendi hakeme.. kim için? istanbul takimi için..
eh tabi atsin galatasaray altay'a 2-3-5-10.. yensin bitirsin.. sonra ancak yazarsiniz posterlere "sensiz bu izmir cekilmiyor" diye.. biraz serefli olun izmirli taraftarlar.. o takimin sizin uzak sevdaliniz oldugunu, size asla yar olmayacagini belleyin bir kosenize.. ne siz ona aitsiniz, ne o size..
maçtan evvel ich ile konusurken "yok abi galatasaray sevgim bambaşka" diyordum da.. şimdi tüm bu anadolu takımlarının ezilmişliğini ciddi anlamda yaşayınca farkettim ki, önce altay sonra galatasaray..
Bu böyle bundan utanacak sıkılacak değilim. Ama arkadaş eğer galatasaray izmir'e geliyorsa, ya gitmem o maça, ya da gidersem altay'i tutarim. Galatasaray her hangi bir izmir takımı için izmir'e geliyorsa, gidip galatasaray'i tutmam. çünkü bilirim bu saray cocukları, bu istanbullu kücük beyler kendi keyifleri için gelmezler buraya. "hadi biraz da izmir'de maç yapalim" demezler.. buraya benim şehrimin takımı için gelirler, benim eşimin dostumun cocuklarının alt yapisinda oldugu takimlar için gelirler..
o yüzden anlayamiyorum ben bu hain izmirlileri. nasıl olup da galatasaray'i tutmak için stada gidiyorlar. sanki ali sami yen gibiydi bugun ataturk stadyumu. taraftar arkasında galatasaray'in bastirdikca bastirdi. yerde mehmet yatiyordu sanırım, cekinmeden penalti verebildi.. taraftar resmen yüklendi hakeme.. kim için? istanbul takimi için..
eh tabi atsin galatasaray altay'a 2-3-5-10.. yensin bitirsin.. sonra ancak yazarsiniz posterlere "sensiz bu izmir cekilmiyor" diye.. biraz serefli olun izmirli taraftarlar.. o takimin sizin uzak sevdaliniz oldugunu, size asla yar olmayacagini belleyin bir kosenize.. ne siz ona aitsiniz, ne o size..
maçtan evvel ich ile konusurken "yok abi galatasaray sevgim bambaşka" diyordum da.. şimdi tüm bu anadolu takımlarının ezilmişliğini ciddi anlamda yaşayınca farkettim ki, önce altay sonra galatasaray..