Pazartesi, Aralık 24, 2012

nesli tükenen canlılar


ben bu tantanaya, bunun için üzülme hadisesina katilamiyorum.. yani nesli tükeniyorsa tükeniyor. adam olsalardi da tükenmeselerdi.. zaten bir sekilde evrimhadisesine gonul veren insanlarin dert etmemesi gereken hadise olduğunu da düşünüyorum.. yani bana evrilirken insana evrilirken iyi bazi türler yokolurken kötü.. buna gülerler efendi.. buna harun yahya dahi güler.. akilli canlinin nesli tükenmez zaten, evrimlesir yavsaklasir kedi olur yine de neslinin devam ettirir.. dogal seleksiyon işte saskin pandalar giderken cakal kediler kaliyor.. iki kere iki dört..

aslinda demek istedigim sartlar degisiyorsa arkadasim evrim de mantikli bir zamazingoysa güclü olan hayatta kalir.. ne biliim panda misin mesela sen? daha kuvvetli besinler yiceksin.. günümüzün evreni boyle artik.. küresellesmeye, globalizme ve internete uyum saglamayan hayvanlarin yasamasi cok zor..

Cumartesi, Aralık 15, 2012

bize her sevdadan geriye kalan..

http://www.webaslan.com/img/5/2011/taraftar0.jpg
yine bir fener maçı öncesi.. yine gece yatmadan son düşünülen şey galatasaray ve uyanilinca ilk düşünülen şey o.. insanlar buna aşk diyor..gülüyorsunuz..

küçükken herkes kendini acaip zeki hisseder ya, 8 yaş gibi doktor olup kansere çare bulacağınızı düşünürsünüz, 11 yaş gibi zaman makinesini bulup bahislerden inanılmaz paralar kazanabileceğinizi, 15 yaş gibi girdiğiniz her işte müdür olacağınızı ve inanılmaz paralar kazanabileceğinizi düşünürsünüz.. ama en nihayetinde büyüdüğünüzde yapabildiğiniz tek şey aşık olmaktir.. ve onu da beceremezsiniz..

Cumartesi, Aralık 01, 2012

haftanın şarkısı: mina - il cigno dell'amore



nasıl olmuş bilmiyorum ama, 70lerin ortalarından başlayarak 80lerin sonlarına kadar aranjman furyası esmiş. inanılmaz işler çıkartılmış, melodilere harika sözler yazılmış, hatta kimi yerlerde melodiler bile daha süper hale getirilmiş.. bunu örneklerle çoğaltmak isterdim ama zamanım dar.

bu şarkı aslında ajda pekkan'in son derece oynak bir şekilde söylediği "düşünme hiç" şarkısının orjinali.. ajda pekkan'in o kendine güvenen kadın triplerinde atarlı atarlı, direkt eski manitaya konuşurken, mina sanki ağlamaktan şişmiş gözleri ve ayrildiktan sonra 5 kilo almış yanakları ile söylüyor şarkıyı :


hayır, kış taşımayacağım yüreğimde (çok şık bir tanımlama bence..)
affedeceğim
aşkın kuğusu bir iz bırakacak (kuğudan kasit ne tam bilmiyorum. heralde italyanca bir bağlama.. aşk böceği gibi)
güneş sönecek ve sonra
günlerim ay ile aydınlanacak.
talih getirecek sana, bana...
kirpiklerini kapatma
uyanık kalmak için, hayır
gözyaşlarında
her zamankinden fazla hapsolup
ilk aşkı hatırlayacaksın.
sıkıntılar çözmeyecek dizlerini
ama neşe ve şarabının ürpertisi
kimseyi üzmeyecek,
ihaneti örtmeyecek

nefes kesen kelimeler (destur bismillah.. zaten sarkinin burasinda da ses yildiz tilbe sesine dönüşüyor)
yüreğimde bir göle dönüştü
yüzmek isteyen için...