Salı, Temmuz 17, 2012

#masadabosbardaklar Haftanin Sarkisi: Pierces - Kissing you a Goodbye




kendi kişisel "gitmeli şarkilar" hafizamin baş köşesinde uğursuz bir şekilde "sinan peker - diyemedim" adlı şarki bulunur.. ne zaman birisi gidiyorum dese, allaha ısmarladık dese, ben içimden "gidiyorsun... bilmedigim uzaklara.. bakarken ardindan, gitme kal diyemedim" derim..

sinan peker'in o şarkisini ilk duyduğum anda bile, arabesk, dandik bulmuştum.. o zamanlar ağır metalciydik ama yine de zihne yerleşmesine engel olamamışız demek ki.. o zamanlar gerçi tüm türkçe şarkilari arabesk bulurduk.. ingilizce şarkilar ise acaip cooldu.. ingilizceydi yahu bi kere şarki.. ingilizler ne bilirdi izdirabi, kederi..

sonra ingilizce öğrenince kazin ayaginin öyle olmadigini farkettik.. bildiğin arabeskti şarkilar.. elvis presley, oranin müslümüydü resmen.. adamin kederlenmediği, aşk acisi çekip kendini alkole vurmadığı şarkı yoktu.. mesela bu enfes şarkida ne diyor

"in the early light i found you with the bottle by your side.
i can see by your eyes you know that i,
i’m kissing you goodbye"

yani türkçesi

"sabahin ilk ışıklarıyla, seni bi şarap şişesinin yanında buldum,
çekmişin yine şarabi ayyaş, gözlerinden gördüm bildiğini
sana alasmarladik öpücügü verdiğimi"

bildiğin gönül yazar şarkisi.. ama işte seviliyor ingilizce olunca.. iki güzel kizin ortasinda gay bir "üzgün kaslı" koyduğunda daha da güzel oluyor..

Adrenalin... Kaldığı Yerden: Toyota GT86


Toyota’nın 50 yıllık spor otomobil birikimini, heyecan verici tasarım özellikleri ve üstün sürüş keyfiyle birleştiren Toyota GT86 Türkiye’de!

Spor otomobilde tutkunun yeni adı olan arkadan itişli Toyota GT86, sürücüsü ile bütünleşerek gerçek, saf ve eğlenceli sürüş keyfini garanti ediyor. Dünyada sadece Toyota’da sunulan önden yatay (boxer) motor ve arkadan itiş özelliklerinin hayat bulduğu sürücü odaklı Toyota GT86, aynı zamanda dünyanın en kompakt 4 kişilik spor otomobili olarak tüm dikkatleri üzerinde topluyor. Toyota GT86, yere yakın olan ağırlık merkezi ve aerodinamik tasarımıyla heyecan ve sürüş keyfi arayanlara hitap ediyor.

Toyota GT86 ultra hafif gövdesi, kompakt 4 kişilik tasarımı, mükemmel dış tasarımı ve içeride ayrıntılara verilen önem ile sürüş keyfini en üst seviyede yaşatırken, spor otomobil zevkini de geniş kitlelerin erişimine sunuyor. Toyota’nın D-4S teknolojisiyle üretilen 2,0 lt atmosferik boxer motoru ile 200 HP güç ve 205 Nm tork sunan GT86, 6 ileri otomatik vites modellerinde 7,1 lt/100 km yakıt tüketimi ve 164 g/km CO2 salımı ile ekonomik ve çevre dostu sürüşe verdiği önemi de ortaya koyuyor. GT86’da ayrıca ABS ve devre dışı bırakılabilen VSC ile GT86’nın üstün aerodinamik özellikleri sayesinde sürücüler kişisel sürüş kabiliyetlerini ortaya çıkarma fırsatını da bulabiliyorlar. GT86’da sunulan VSC SPORT seçeneği ise dengeden ödün vermeden aracın dinamik sınırlarının keşfine imkan tanıyor.

Toyota GT86 İstanbul Park’ta yapılan lansmanla Türkiye’de satışa sunuldu. Toyota GT86’nın turuncu, kristal siyah, saten beyaz ve şimşek kırmızı olmak üzere 4 farklı renk seçeneği bulunuyor.

Toyota GT86’yı daha yakından keşfetmek için www.adrenalinkaldigiyerden.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Tüm yeniliklerden anında haberdar olmak için Toyota’yı Twitter’dan takip edin: https://twitter.com/Toyota_Turkiye

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Pazar, Temmuz 15, 2012

tek tık eylemcisi #ozgurlugunesahipcik

"Merak etmeyin biz internetteniz"
internet aktivizmi, konusunda iki farklı bakis acisi bulunmaktadir dünyada.. birincisi tahrir gibi, wallstreet gibi eylemlerin örgütlenmesini sağladığı için mükemmel bir şey olarak görülmesidir.. bir eylemi örgütlemek için, bir duruşu gösterebilmek için bundan 20 sene önce el ilanlari ile oradan oraya koşanlar bunu tek tikla yapabiliyor artik.. insanlari ayaga kaldirabiliyor..

ikinci görüş ise,

Pazar, Temmuz 08, 2012

haftanın şarkısı #90 Silje Nergaard - Be Still My Heart




Silje Nergaard garip bir kadın.. cep telefonlari, laptoplar, uçaklar derken iyiden iyiye hızlanıp, anın keyfini çıkartmayı unutan insanlığa bazen mesih olarak gönderildiğini düşünüyorum.. sesinin ilk duyulduğu anda "kapatalim televizyonu, cep telefonlarını bilgisayarları, gel yanıma otur birbirimizi dinleyelim" demek istiyor insan.. zaman geçerken usulca, hiç bir şeye acelesi olmayan insanlara dönüşüyoruz silje hanımla..

sinyorita 1966 yilinda dünyaya geliyor norveçte.. böyle bir yeteneği durduramıyorlar tabi, 16 yaşında ilk albümü çıkardığında, olay nedense japonyada patlıyor. dedim ya, dünyayı yavaşlatip, keyfine varmamızı sağlarken, zamanın en hızlı aktığı yerde etki yapması anlaşılmayacak bir şey değil.. birbirinden enfes 8 albümü var.. bu be still my heart ise "en güzel" şarkılarını topladığı albümden geliyor.. ve bir edip cansever şiiri ile devam ediyor:

"gün bitti. saat kaç. bitecek mi bir gün savaşımız
hak edilmiş  hüzünlerimiz olacak mı bizim de
dönüp dönüp arkamıza baktığımız
bir dünya kalıntısı üstünde
hak edilmiş hüzünlerimiz olacak mı bizim de "

Perşembe, Temmuz 05, 2012

Sanat Perşembesi #3 : Bir Tabloya 36 Milyon Dolar Vermek



20 haziran 2012 günü, tüm dünya tarihte görülmemiş bir manyaklığa tanık oldu. "Allahım çok param var nasil harcasam bilmiyorum" şeklinde dolaşan zenginlerin derdine çare bulan Londra'daki Sotheby's galerisi yukardaki tabloyu sattı.. Tablonun ressamı "Joan Miro" ve adı da "Etoile Bleue" idi.. Joan Miro - Etoile Bleue, Cengiz Kurtoglu - Hain Geceler, ikilisi kadar tanıdık gelmeyebilir size ama anlatacağım.. neden bu tablonun bu kadar para ettiğini de anlatacağım ama önce tabloya yakından bakalım...


Çarşamba, Temmuz 04, 2012

Higgs Bozonu Nedir?

cok anlatilmis edilmis, kriz donemlerinde herkesin, "parite" uzmani "emulsiyon" kompetani olmasi gibi, atlas deneyi nedeniyle herkesin ilgi gosterdigi bir zamazingo olmus zamazingodur higgs bozonu..

bi de ben şöyle anlatayim bunu..

Pazartesi, Temmuz 02, 2012

izmir sendromu: eğlenceli geceden eve dönüldüğünde girilen depresyon

"Üzgün kaslı" fotosunu şimdi kullanmayacaksak ne zaman kullanacağız ki?

yaptigim bir arastirmaya gore (ciddi ciddi insanlarla oturdum konustum facebooktan falan dürtüp" ya bişi sorucam eglenceli bi geceden eve donunde bi mutsuzluk cokuor mu sana da" seklinde 15 kisiye sordum... sonra baktim yüzdeye vuramiyorum 5 kisiye daha sordum yuvarlak hesap oldu) insanlarin yüzde 75 i (yani 20 kisinin 15 i) eglenceli bir geceden sonra eve geldiklerinde eger hemen yatip uyumazlarsa, inanilmaz bir mutsuzlukla karsilasiyorlar..


Pazar, Temmuz 01, 2012

korku filmleri

occam'in usturasi diye bir hadise vardir.. anladigim kadariyla sadece tip ogrencilerine 101 dersinde ogretilen bir hadise bu.. biz ekonomistlere ogretmediler.. kendim ogrendim ben.. onu da tv dizilerinden (scrubstan tam olarak) filan.. "cocuklar eger bir nal sesi duyuyorsaniz, akliniza ilk gelen sey, yani bir atin geliyor olmasi dogrudur.. bu da occam'in usturasidir.. yani akla gelen ilk sey dogrudur" ... vav.. ilk ders icin süpper bir hikaye bence.
bize ne ogrettiler "insanlarin ihtiyaclari sonsuz, ama kaynaklar sinirlidir" sikeyim..
öncelikle sunu soylemeliyim ki bravo occama.. bugun ben bi ustura ile dolansam "azuş manyamis" diye dolanirlar.. adam masallah adini vermis tüm bi literature.. her hangi bir tip ogrencisini bu hikaye ile kandirabilir "selam ben occam.. evet usturali olan.." diyebilir.. bu hadiseye tavim.. yani isimlendirmenin antik yunandan yapilmasina..