Salı, Temmuz 17, 2012

#masadabosbardaklar Haftanin Sarkisi: Pierces - Kissing you a Goodbye




kendi kişisel "gitmeli şarkilar" hafizamin baş köşesinde uğursuz bir şekilde "sinan peker - diyemedim" adlı şarki bulunur.. ne zaman birisi gidiyorum dese, allaha ısmarladık dese, ben içimden "gidiyorsun... bilmedigim uzaklara.. bakarken ardindan, gitme kal diyemedim" derim..

sinan peker'in o şarkisini ilk duyduğum anda bile, arabesk, dandik bulmuştum.. o zamanlar ağır metalciydik ama yine de zihne yerleşmesine engel olamamışız demek ki.. o zamanlar gerçi tüm türkçe şarkilari arabesk bulurduk.. ingilizce şarkilar ise acaip cooldu.. ingilizceydi yahu bi kere şarki.. ingilizler ne bilirdi izdirabi, kederi..

sonra ingilizce öğrenince kazin ayaginin öyle olmadigini farkettik.. bildiğin arabeskti şarkilar.. elvis presley, oranin müslümüydü resmen.. adamin kederlenmediği, aşk acisi çekip kendini alkole vurmadığı şarkı yoktu.. mesela bu enfes şarkida ne diyor

"in the early light i found you with the bottle by your side.
i can see by your eyes you know that i,
i’m kissing you goodbye"

yani türkçesi

"sabahin ilk ışıklarıyla, seni bi şarap şişesinin yanında buldum,
çekmişin yine şarabi ayyaş, gözlerinden gördüm bildiğini
sana alasmarladik öpücügü verdiğimi"

bildiğin gönül yazar şarkisi.. ama işte seviliyor ingilizce olunca.. iki güzel kizin ortasinda gay bir "üzgün kaslı" koyduğunda daha da güzel oluyor..