Salı, Şubat 24, 2009

Tropic Thunder



son yillarda güldüğüm ve kaliteli olan yegane komedi filmidir bu.. yani tamam recep ivedik'te de güldüm ama o gülmeler pek övünülesi pek "işte ben bunlara gülüyorum ya" denilesi işler değildi.. tropic thunder'a güldüğüm için mutluyum bu bağlamda.. hoş bu filmi de beğenmeyenler, "buna mi gülüyorsun" diyenler olmuş zamanında, internetlerden okuyorum, şöyle beğenmedim böyle etmedim demiş de arkadaş neye güleceğiz yahu? neyle mutlu olacağız sorarim.. `woody allen`'in `babanas`'i üzerinden neredeyse 50 sene geçmiş.. artık komedi dediğin böyle eğreti yapiliyor işte.. yapacak bir şey yok..

filme gelince, daha ilk başındaki sahte trailerlarda kahkaha attirmayi başararak, hakan şükür'ün "dünya kupalarinin en hizli gol atan oyuncusu" olmasi gibi, "dünya filmlerinin en hizli kahkaha attirani" olan bir filmdir bu.. daha ne diyebilirim ki.. benim gibi savaş filmi janrini agzi kulaklarinda gozleri patlatarak izleyen biri olarak, ilk başlarında acaip sevdiğim, ortalarında sıkıldığım, son kısmında ise yeniden eğlenmeye başladığım bir film olmuş.. platoon'dan , deer hunter'a, sonra şu the doors ile başlayan filmden (apocalypse now hatirladim) m a s h'e kadar onlarca yere çok neşeli göndermeler yapilmiş. direk filmin ismiyle zaten "tropic ligtning" adındaki 25. piyade tümenine bir selam çakılmış (bu tümen ikinci dünya savasinda pasifik cephesinde, şu meshur bayrak dikme eylemini gerçekleştiren tümen aynı zamanda.. yanilmiyorsam)

selam cakmalarin dandikligini bir kenara birakirsak, yeminle güzel yahu film. tüm klişelerin dandikliğini gözümüze sokarak komiklik yapan, (hatta filmde angelina jolie'nin güney asyadan çocuk evlat edinmesi kivaminda bir evlat edinme sahnesi var.. o bile kahkaha attirtti), tüm o vietnam filmlerindeki müzikleri direk önümüze sunan, tatlı mı tatlı, güzel mi güzel bir film yapmış cocuklar.. belli ki kendileri de çekerken acaip eğlenmişler. o eğlence de filmin her bir yanına yansımış.. (son cümleleri hincal uluç uslubu ile yazmaktan mu-mu-mutluluk duyuyorum)

yine de filmin en süper sahnesinin robert downey'in delirip
"i am lead farmer, kurşun yetiştiririm mina koduklarim" demesi olduğunu düşünüyorum.. böyle janti bir duruş olmaz arkadaş..