Pazar, Şubat 15, 2009
yüzeysel beğenilere ayrıntılı cevap vermek
cogu üreticinin yani yazarin, muzisyenin, sinemacinin, heykeltrasin, tursucunun ortak hareketi bu.. böyle bir şey var.. eminim..gerçi şu yüzeysel beğeni nedir ne değildir hadisesini açmak lazım aslında..
mesela adana yemege gidersiniz.. oturup yersini de adanayi.. cok da begenmissinizdir.. holivud filmlerindeki gibi aşcıyı cagirip tebrik etmeniz mümkün degildir. zira adanayi yapan haci amca ocagin hemen basindadir:
-ellerine saglik haci amcaaa
+saol oglum.. begendiniz mi hakkatten. domatesler biraz cigdi ama.. oğlan da erkenden almis eti.. oyle biraz şey oldu ama..
bu üretim sürecine giren insanlar felaket aclar sanirim muhabbete.. ben onu anliyorum buradan..
-sayin da vinci yaptiginiz mona lisa tablosu bizce enfes..
+ya oyle mi. cok tesekkür ederim. ya simdi onun modeli aslinda biraz dandik cikti. ne gülüyor ne somurtuyor.. tav oldum tabi "hanim dogru otur kiritmadan" diye bagirmisim. o sirada tabi boyle bir mutsuzluk oldu. benim de beyaz boyam bitmesin mi? ondan oyle bir koyu ton hakim oldu.. oyle yani
bahsetmek istedigim tam olarak bu.. yani orada o "afferim" diyen arkadasin umrunda degil işin ayrintisi. ama insan bir noktada kendisini tutamiyor tabii.. ama ben yapamiorum bunu cok özeniyorum, deliriyorum, cildiriyorum ama yine de yapamiyorum...
mail gelir: abi yazılarını çok beğenerek okuyorum..
azuth: ya tesekkür ederim ehehehe ya gercekten ehehe şey. oley.. ehe saol ya cidden..
otur konus dimi, yazim sürecinden, ne zorluklarla yazdigindan, o yazıların oluşumunda dinlemek zorunda kaldigin "sen sevdalı ben belalı" adlı selami şahin şarkısından bahset değil mi?.. yok anasini satiim.. ancak "ehe saol" ilenc olsun bana..