Pazar, Ocak 18, 2009

Oyuncak Reyonu



Tek çocuk olmanın getirilerinden birisi kücükken annenin gittiği her yere yanında gitmek. iki veya üç çocuk olsan "bu kadar çocukla alışverişe gidilmez" denir ve birisine bırakılır çocuk. ama tek çocuk olunca elinden tuttuğun gibi götürüyorsun alışverişe.. alenen anne terörü..

ama kadın ykm'ye gittiğimizde tak diye bırakırdı beni oyuncak reyonuna.. ikinci katta,merdivenleri çıkında hemen sağ tarafta. 20 metre kare bir yer ama benim için "uur harikalar diyarinda" gibi bir şey.. allah allah. legolar, batman oyuncaklari, oyuncak katlı araba otoparkı, maketler, puzzlelar.. ben orada takiliyorum işte.. bir saat iki saat. oyuncaklarla oynadigim da yok. bakiyoruz işte. "batman arabasi" ile büyük aşk yaşıyoruz o siralar. biliyorum almayacak annem o oyuncağı bana ama fantezilerim var. elbet birisi alacak o arabayı, ve sonra ben takip edicem onu. sonra muhakkak yere düşürecek alan adam. çünkü batman arabasi o itina ile taşınması gerekli.. kesin düşer ya.. düşmemesine imkan yok. hop sonra kaparım. aparttayım çünkü, kgb tarafından eğitilen bir oyuncak ajanıyım ben..

bi gün birisi almış o batman arabasını. gittik ykm'ye yine.. annem beni oyuncak reyonuna parketti. koştum aşkımın yanına.. aman tanrım, batman arabası yok. gudubet bi kari vardi reyonda "batman arabası gitmiş" dedim.. "aldılar onu" dedi bana.. hayatimdaki ilk terkediliştir muhtemelen..



ama metanetli cocuktum. yaklasik 5 dakika sonra yeni aşkımı buldu. bi denizaltıydı bu. ama böyle içinde kücük plastik askerler falan var.. bildiğin bebek evi, ama denizalti seklinde dizayn edilmis olani. bunu kaptirmicaktim abi.. kimse almicakti bunu, ve ben ilerde okulu bitirecek, para kazanacak gidip alacaktim.. bu uğurda 3 çocuğu tartakladim. baktım olacak gibi değil. kovalaniyorum oyuncak reyonundan ve devamli olarak "6 yaşlarında uğur adındaki bir cocuk kaybolmustur" anonsları ile muhattap oluyorum. oyuncak reyonundan atildigim zaman erkek reyonuna giriyorum, takim elbiselerin arasında kayboluyorum..

siktir ettim hatti mudafayi ve satti mudafaya gectim o vakit.. cocuklara karşı piskolojik savaş uygulamaya başladim. deniz altina göz gezdirenlere "hah kırılır bu ya.. en güzeli lego arkadas" ayaklari cekiyordum.. benim olmayacaksa, kimsenin de olmayacaktı o denizalti kararliydim..

sanırım o günlerden kalan bir manyak piskoloji bu.. bir şeye sahip değilsem kimse sahip olamasin istiyorum. az once yiyemedigim besini, yenmez bir şekile getirirken farkettim bu manyakliğimi bir kez daha.. hay allah nasil aşılır ki bu meymenetsizlik?