Pazar, Ocak 18, 2009

Hamas, PKK, Terörizm, Türkiye...


Sıcak bir ağustos günüydü. Frieda Mendelsohn acıkmış, gaztesini de kolunun altına alıp köşedeki sevdiği yönelmişti. içeriye girip sakince okuyacaktı gazetesini. tarih 6 ağustos 2001 gösteriyordu. içerisi kalabalık. Anlaşılan o ki sakin bir şekilde gazetesini okuyamayacaktı. Schijveschuurder ailesi oradaydı çünkü. anne ve baba Schijveschuurder ve 14, 4 ve 2 yaşındaki çocukları ortada terör estiriyorlardı. Hoş 14 yaşındaki Ra'aya yan masadaki 10 yaşındaki Yocheved ile arkadaş olmuştu bile. Hava sıcaktı. Sapı kanlı kör bir bıçaktı sıcak.. 8 yaşındaki Tamara'nın tattığı son şeydi domatesli pizzası. Birden restoranın orta yerinde yakışıklı bir çocuk, kendini patlatmıştı. Hava sıcaktı..

O gün orada ülkesini esaretten kurtarmak isteyen insanın kendisini patlaması neticesinde sekizi çocuk 15 kişi öldü ve 150 kişi yaralandı..

Pazar sabahı 7 gibi kalktım gazeteleri okuyorum:

İnsani Yardım Vakfı’nın davetlisi olarak İstanbul’da bulunan Ebu Zuhri dünkü basın toplantısında, “Eğer Türkiye Gazze hududunda olsaydı, bunlar asla yaşanmazdı” dedi.

Sanki bu ülke son 25 senedir terörizm'in pençesinde kıvranmıyormuş gibi, bir terörist örgütü konuşması için davet ediyoruz. Bu terörist örgüt ki tamamen sivillerin bulunduğu otobüslere, pizzacilara, okullara canlı bomba gönderip sözde vatanseverlik yapıyor, bu terörist örgüt ki ciddi ciddi çocukların arkasına saklanıyor, camilere sığınıyor.. onun teröristi bizim vatanperverimiz oluyor.. bugun hamas'a kucak açıyorsak, onlar gelsin burada konuşsun diyorsak, hiç bir şekilde "avrupa pkk'yi destekliyor" demeye hakkımız yok. "fakat sen de hamas'i destekliyorsun ne iş?" deseler diyecek cevabın var mı? yok.. hamas öldürmüyor mu çocukları? öldürüyor.. bu mu milli mucadele? otobüslere intihar bombacısı koymak mı? okul kampüslerine, pizzacılara? yazık.. şimdi içimiz kanayarak, bir şeyler yapamamanın hırsı ile bakıp yumruklarımızı sıktığımız filistinli çocuklar gibi ölen o masum yahudi çocuklara yazık.

ya da biz, memleketimiz tarihte eşi görülmemiş bir iki yüzlülüğe imza atıyor. dini musevilik olan çocukların ölmesini o kadar dert etmezken, musluman cocukları dert ediyor. oysa ki her canlının canı eşit değil midir bizim dinimizce? yahudi, hristiyan, müslüman olması fark eder mi?




tamam kimse sebepsiz yapmaz bu işleri, ve savaşı da başlatan hamas değil, ama hamas'ın yaptığı da terörizm.. bunu bi kabul etmek gerek.. tamam israil haksız,ama hamas ondan da haksız.. ama sonra bir bakıyorsun israil daha da haksız.. yarın hamas israil'den daha haksız olacak. kısır dandik bir döngü. sonuçta çocukların öldüğü iki ucu boklu değnek bu..

oysa ki bu iki halkın kelimeleri aynı, insanları aynı, yemekleri, adetleri aynı, sadece dinleri farklı. birisi kendisini savunmak için terör örgütlerinin arkasına sığınıyor, ve o terör örgütü de çocukları, camileri kendisine siper ediyor, diğeri "bunların hepsi hamas" diyor, atıyor fosfor bombasını.. kurunun yanında yaşı da yakıyor. destek'i yok etmeye çalışıyor sözde "siz bunlara sempati duyarsanız sizin hepinizi öldürürüz" diyor.. iki tarafı da anlamanın insan aklıyla imkanı yok.



özetle, bugun israilde yaşanan ve her saati kalbimi dağlayan olayların sorumluluğu tek bir tarafta değildir. bugun israil'de yaşananlar tek bir düşüncenin eseri değildir. bir tarafın günahı ötekinden az değil. aynı bokun yeşiline destek vermesini istemiyorum ben ülkemin, ben ülkemin barışa bir şans vermesini istiyorum. barış için mucadele etmesini istiyorum. çocuklar ölmesin diye mücadele etmesini istiyorum. bir tarafın kazanması için değil!


bu site komik komik şeyler yazmaya bir süre ara vermiştir..