Arda Turan Galatasaray taraftarları için apayrı bir fenomene dönüşme yolunda. "Efendim son 1-2 ayda iyi oynamıyordu da Kewell'ın gidişiyle tekrar kendi ritmini yakaladı" şeklinde konuşmayı, teknik analiz yapmayı bir kenara bırakırsak (bu ülkede herkes her şeyin teknikeri olduğundan ben eksik kalayım. İcabında sigorta da değiştirir bu ülkenin insanı, antreman programı da yazar, arabanın vantilator kayışını da kendisi takar) Arda Turan'ın beni büyüleyen apayrı bir özelliği var.
Öncelikle benim heyecan duyduğum her şeyde heyecan duymuş bu çocuk işte. Hagi'nin Bilboa'ya attığı golü izlemiş, Kral'ın gol attıktan sonra kendi ismini göstermesini görmüş, Deli Hasan'ın panoları tekmelemesini alenen izlemiş.. Arda ile ortak futbol geçmişimizin olması, o profesyonel oyuncu zirvalarini siktir etmeme neden oluyor. Ulan adam benim kadar galatasaraylı yahu. Biz takım gol atsın diye ancak ve ancak koltukta yerimizi değiştirirken, daha evvelinde yaptığımızda kazandığımız şeyleri yaparken (ağızdaki sigarayi yere düşürmek gibi) arda kalkıp da "hadi beyler hadi" diyip icabında golünü çakabiliyor. Arda'nın futbol sahasında benim takımım için bulunması bana huzur veriyor açıkcası. "herkes maçı bırakır ama arda bırakmaz" dememe neden oluyor. Milyonlarca fanatiğin yeşil çimdeki yansıması Arda Turan. Mahallemizin küçük fırlaması..