tarih muhabbetinin kitleler tarafından takip edilmesi, izlenmesi dinlenmesi için her türlü bayağılığı yapmaktadır murat bardakçı.. karpuz mu kesilmemiştir tarih programında, kedi mi sevilmemiştir ki? eyvallah yapsın, daha çok yapsın.. programını haspel kader izleyen insanlardan birisi en ufak bir şey kapsa kardır buna sözüm yok.. fakaaaat kendisi zeki müren'i eleştirdiği bir yazısında şunu diyebilmiştir:
"bestelerinin ona mı, yoksa başkalarına mı ait olduğu konusuna hiç girmeden, zeki müren'in sahnede yaptığı değişimi hatırlatayım: o zamana kadar ciddî bir müzik mekânı olan sahne, şortlu ve mini etekli zeki müren'den sonra bazı hanımların, daha ileri senelerde de başka "hünsa" seslerin sayesinde, seviyesinden çok şeyler kaybetmiştir."
insaf be adam.. senin yaptığın şey aynısı değil mi bunun? sen belki mini etek giymiorsun (şimdilik) ama çıkıp programında gayet net bir şekilde karpuz dilimliyorsun tarihi kılıçla ? bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama? sen kendin yapınca "efendim biz kitlelere ulaşmaya çalışıyoruz" ama başkası yapınca "seviyesinden çok şey kaybettiriyorlar.."
yazık.. zeki müren olmasa unutulup gidecek onlarca şarkı değil, yüzlerce klasik müzik şarkısı varken, üstelik kendin de aynı yolun yolcusuyken bu laflari edebilmek garip... şairin sözleriyle bitireyim: yanlış olmak meftun olmakta değil, neye meftun olduğunu bilmemekte!