Cumartesi, Temmuz 31, 2010
haftanın şarkısı #54 buzuki orhan - nazlı
geçenlerde herkesi yatırdıktan sonra aptal saptal şeyler okurken, "insanlar eskiye dair kötü anıları silerler, sadece iyi anılar akılda kaldığından nostalji güzel bir halt gibi gelir" gibi bir şeyle karşılaştım. artık nasıl bir bilimsel deney yaptılarsa, bunu ispatlamışlar da (yıllar süren eğitim, istatistiğin hırçın dalgalarında boğuşmak, doktora sınavları derken adamın geldiği nokta bu şekil bir araştırma.. bravo hakket)
o yüzden bu "eskiden şu şöyleydi, eskiden bu böyleydi" laflarına çok katılmıyorum. tamam eskiden bayramlar farklıydı da unuttuğunuz onlarca dandik şey var o bayramlar hakkında. en basitinden..
ama bir nokta var katıldığım: aşkların eskiden böyle olmadığı.. zira eskiden ne bu internetler, ne bu cep telefonları vardı. haftada 2 gün mü buluşuyordun sevgilinle, geri kalan günlerde tamamen sessizlik. öldü mü kaldı mı bilinmez, merak edilirdi. hangisi daha iyi bilmiyorum. her şeyini bilmek, her an onunla yaşamak mı yoksa onu deli gibi özlemek, özlemin acısını içinde çekmek mi.. barış manço'nun "fazla muhabbet tez ayrılık getirir, geçti dost kervanı" diyordu da bence oradaki sevgili bi boktan anlamaz, muhabbeti saçma sapan bir sevgiliydi.. futbol konuşsan anlamaz, edebiyatla alakası yoktur, sinema bilmez (ki zaten bunların hepsi yok o zamanlar, bir tek havadan bahsedebilirsin,hadi belki ineklerden falan.. peh) eh insan sıkılıyor tabi bir noktadan sonra. kız boyna hanefi teyzesinin kızından, murat dayının keçisinden bahsedince..
velhasıl hem insanlar, hem aşklar değişti. kabul. hangisi daha iyi emin değilim, ama aşıkla konuşmanın keyfi, onun yanağından bal almanın keyfiyle başa baş gider bence..
bu arada haftanın şarkısını atladik.. buzuki orhan namıyla meşhur süper insan'ın "istanbul rebetleri" adlı albümünden bir şarkı bu.. yunancası "suhilali" ama biraz araştırınca yunanistanda bu güzel şarkının bilinmediğini farkettim. canları sağolsun biz türkçe sözleriyle bu şarkıyı çok sevdik..