Yeni açtığım "ispikliyorum" köşesinin ikinci şahsı "Atilla dorsay" bundan sonra denk geldikçe populer tiplerin deli olduğum tutarsızlıklarını buraya yazayım diyorum ki nette arandıklarında kabak gibi çıksın.. Murat Bardakçı ile başladık Attila Dorsay ile devam ediyoruz..
Attila Dorsay hiç değişmemiştir, eskiden neyse odur.. mesela türk sinemasının en büyük
dram filmlerinden birisi, tekrar ediyorum dram, hatta ruh sökücü, yürek kanartıcı yegane filmlerinden biri olan "
canım kardeşim" filmi hakkinda zamanında şöyle yazmıştır: (zamanında dediğim 80lerde)
"yılın en önemli süprizlerinden biri ise ertem eğilmez'in canım kardeşim oldu. yıllardır başarılı iş filmlerine (ve özellikle melodramlara) imzasını atmış olan eğilmez, halktan kişilerin öyküsünü anlattığı bu sıcacık komedide, türk sinemasında eşine rastlanmamış akıcı bir kurgu ve özenli bir fotograf calismasi araciligiyla son derece canlı, insancıl, duygulu bir film ortaya koymuştu. bu filmi seyrederken,
de sica -
zavattini ikilisinin italyan komedilerini, ellilerin ingiliz komedilerini, biraz da amerikan sinemasini ansıdırk. ama bütün bunlar birer çağrışımdı ve eğilmez, bizden tiplerle, bizden bir konuyla, bizden bir çevreyi ortaya koymuştu. istanbul'u kullanışı olağanüstü başarılı, oyunculardan (giderek tarik akan gibi genellikle yeteneksiz bir oyuncudan bile) aldığı sonuç, yüksek bir düzeyde idi." (atilla dorsay, sinemamızın umut yılları 1970-1980 arası türk sinemasına bakışlar, istnbul, inkilap, 1989)
hey yavrum hey.. halit akçatepeyi, kemal sunalı, metin akpınar, adile naşiti görünce basmış komediyi.. hey yavrum heeey.