kaptan james cook, endeavour adli, kücük gemisine 100 tane levent alip kayip kitayi bulmadan evvel, aslinda kaptan falan degildir.. ingiliz donanmasinda o siralarda 300 e yakin kaptan varken, james cook 900 tegmenden biridir.. zamanın ingiltere krali "sultan reşat" kaptan cook'u tanış oldugu bir amiral yardimiyla kesfeder.. kaptan cook'un sahane bir yon tutus yetenegi, yer tahmin yetenegi, dahili gps'i ve inanilmaz bali vardir.. bununla birlikte, çok dikkat ceken birisi degildir..
eh hal boyle olunca kraliçe sultan 3. viktorya (atiyorum isimleri.. üsendim bakamadim simdi kim olduguna) tegmen james cook'a kücük bir gemi verir.. geminin masraflarini da herseyden bikip macera hevesi ile kavrulan bir milyonere üslendirir..
hadisenin bu kadar örtülü olmasi, kolomp gibi bin parca donanma ile yeni kita'nin bulunmaya cikilmamasinin yegane nedeni, donemdeki "kayip kitla oyle boyle degil, yeryüzü cenneti orasi aman allahim" seklindeki inanctir.. çakallik yapan ingilizler, herkesden evvel bu adayi bulacak, bulduklarini da kimseye soylemeyecek, akabinde tüm yemişi kendileri yiyeceklerdir..
her neyse. kaptan cook, yaklasik 100 kisilik murettabati, 2 botanikci milyoner, 2 tane de milyonerlerin tuttugu ressam gemiye dolusurlar.. ver elini pasifik diyerek, once arjantin civarina, ondan sonra da pasifik!i arastirirlar.. bakarlar ada falan yok.. hop direk bi telgraf, "ne yapalim" seklinde.. tabi cevap gelmez.. o da karar verir ki soyle hint okyanusuna alttan dalayim, üstten cikayim..
o sirada gemideki gencler birer birer iskorbit olmaya baslarlar.. scurvy de denilen bu hastaligin yegane caresi c vitamini dir.. bu hastaliga tutulan leventlerin dişleri dökülür, oraları buralari gereksiz sekilde kanamaya başlar ve en sonunda kaçınılmaz olan başa gelerek, hepsi komik bir ölüye dönüşürler.. bir sekilde bala gote, limon suyu icerek hastaligin caresini bulurlar.. gerci daha evvelden jurneli almistir captan cook.. lahana tursusunun iyi geldigini duymustur (zira lahana tursusunda az miktarda c vitamini vardir) fakat lahana tursusunun tadi igrenc oldugundan, tayfalar isyana yeltenir, sonrasinda kaptan "ya tamam tayfalar diil sadece eckin subaylar yicek bu sahane yemegi" diyerek tayfalarin canini cektirmis, tayfalar da canavar gibi tursu yemeye baslamislardir..
her neyse gemi icinde boyle sekilli olaylar ceryan ederken, birden bir kita bulurlar "bu ne lan?" demeye varmaz bunun bir kita degil aslinda yeni zelanda oldugu, ve futbolda ömür billah basarili olamayacagi, ama rugby de fena olmayacagi anlasilir.. "eh kisfmet" diyen james cook biraz daha batiya giderek, hollandalilarin bati sahilini bulduklari sonradan da devamini bulmaya üsendikleri "new holland" kitasinin dogu sahilini bulmaya kasar.. nitekim de bulur..
sonrasinda "oh biz yedik allah arttirsin, kıtayı bulan kaldirsin" diyerek topuklayip ingiltereye donmek ister.. adadan da bissuru ganimet (3 kanguru, 6 ornitorenk, 4 aborjin bi o kadar bitki) almistir.. fakat avusturalya resiflerine gemiyi giydirir.. oyle olunca gemiyi bosaltmak adina, nevalesini asagiya bosaltmasi gerekir.. neyse 50 ton kadar esyayi denize bosalttiktan sonra ingiltereye topuklar..
"avusturalyayi buldum ettim soyle yaptim " dese de prens charles yemez bunu.. hop bir sefere daha cikarlar.. bu sefer avusturyayi iyicene keserler. "oo güzelmis, şuraya bir opera binasi kuralim" sozleri neticesinde yine topuklarlar.. gari kaptan olmustur james cook ve dünyanin bilimum yerlerine sulalesinin ismini vermitir.. bugun avusturalya'nin muhtelif yerleri james cook'un sulalesinin adlari ile anilir..
son gezisinde, arkadas hawaiyi falan bulmus, fakat bir yanlis anlasilma neticesinde öldürülmüstür.. hawai'nin temsili yunan işgalinden kurtulusu gününe denk gelerek adaya "selamun aleyküm agalar" diye cikan james cook, hawaili arkadaslar tarafindan, kafasina taş atilmak sureti ile öldürülmüştür..
eh hal boyle olunca kraliçe sultan 3. viktorya (atiyorum isimleri.. üsendim bakamadim simdi kim olduguna) tegmen james cook'a kücük bir gemi verir.. geminin masraflarini da herseyden bikip macera hevesi ile kavrulan bir milyonere üslendirir..
hadisenin bu kadar örtülü olmasi, kolomp gibi bin parca donanma ile yeni kita'nin bulunmaya cikilmamasinin yegane nedeni, donemdeki "kayip kitla oyle boyle degil, yeryüzü cenneti orasi aman allahim" seklindeki inanctir.. çakallik yapan ingilizler, herkesden evvel bu adayi bulacak, bulduklarini da kimseye soylemeyecek, akabinde tüm yemişi kendileri yiyeceklerdir..
her neyse. kaptan cook, yaklasik 100 kisilik murettabati, 2 botanikci milyoner, 2 tane de milyonerlerin tuttugu ressam gemiye dolusurlar.. ver elini pasifik diyerek, once arjantin civarina, ondan sonra da pasifik!i arastirirlar.. bakarlar ada falan yok.. hop direk bi telgraf, "ne yapalim" seklinde.. tabi cevap gelmez.. o da karar verir ki soyle hint okyanusuna alttan dalayim, üstten cikayim..
o sirada gemideki gencler birer birer iskorbit olmaya baslarlar.. scurvy de denilen bu hastaligin yegane caresi c vitamini dir.. bu hastaliga tutulan leventlerin dişleri dökülür, oraları buralari gereksiz sekilde kanamaya başlar ve en sonunda kaçınılmaz olan başa gelerek, hepsi komik bir ölüye dönüşürler.. bir sekilde bala gote, limon suyu icerek hastaligin caresini bulurlar.. gerci daha evvelden jurneli almistir captan cook.. lahana tursusunun iyi geldigini duymustur (zira lahana tursusunda az miktarda c vitamini vardir) fakat lahana tursusunun tadi igrenc oldugundan, tayfalar isyana yeltenir, sonrasinda kaptan "ya tamam tayfalar diil sadece eckin subaylar yicek bu sahane yemegi" diyerek tayfalarin canini cektirmis, tayfalar da canavar gibi tursu yemeye baslamislardir..
her neyse gemi icinde boyle sekilli olaylar ceryan ederken, birden bir kita bulurlar "bu ne lan?" demeye varmaz bunun bir kita degil aslinda yeni zelanda oldugu, ve futbolda ömür billah basarili olamayacagi, ama rugby de fena olmayacagi anlasilir.. "eh kisfmet" diyen james cook biraz daha batiya giderek, hollandalilarin bati sahilini bulduklari sonradan da devamini bulmaya üsendikleri "new holland" kitasinin dogu sahilini bulmaya kasar.. nitekim de bulur..
sonrasinda "oh biz yedik allah arttirsin, kıtayı bulan kaldirsin" diyerek topuklayip ingiltereye donmek ister.. adadan da bissuru ganimet (3 kanguru, 6 ornitorenk, 4 aborjin bi o kadar bitki) almistir.. fakat avusturalya resiflerine gemiyi giydirir.. oyle olunca gemiyi bosaltmak adina, nevalesini asagiya bosaltmasi gerekir.. neyse 50 ton kadar esyayi denize bosalttiktan sonra ingiltereye topuklar..
"avusturalyayi buldum ettim soyle yaptim " dese de prens charles yemez bunu.. hop bir sefere daha cikarlar.. bu sefer avusturyayi iyicene keserler. "oo güzelmis, şuraya bir opera binasi kuralim" sozleri neticesinde yine topuklarlar.. gari kaptan olmustur james cook ve dünyanin bilimum yerlerine sulalesinin ismini vermitir.. bugun avusturalya'nin muhtelif yerleri james cook'un sulalesinin adlari ile anilir..
son gezisinde, arkadas hawaiyi falan bulmus, fakat bir yanlis anlasilma neticesinde öldürülmüstür.. hawai'nin temsili yunan işgalinden kurtulusu gününe denk gelerek adaya "selamun aleyküm agalar" diye cikan james cook, hawaili arkadaslar tarafindan, kafasina taş atilmak sureti ile öldürülmüştür..