Salı, Haziran 12, 2012

bankalar nasil eşkiya oldu: garanti paramı nasıl aldı

 


bankalar ilk kurulduklarında ulvi bir amaçla kurulmuşlardı.. kudus'e gitmek isteyen insanlar, eşkiya dolu yollarda yanlarına para taşıyamaz hale gelmişlerdi. para taşıdıklarında neredeyse ilk adımda bir eşkiya gelip soyuyordu bunları. işte böyle bir ahval ve şeraitte, "tapınak şovalyeleri" çıkıp şu teklifle geldi "sen burada italyada paranı bize ver, biz sana bir kağıt verelim, o kağıtla kuduse git, ve paranı kudusten çek". tapınak şovalyeleri bu işten "hesap işletim ücreti" adı altında bir ücret alıyorlardı haliyle..

bu bahsettiğim olay 1100 yılı civarında gerçekleşiyor.. şu anda 2012 yılındayız, ama bankalar kendilerini hala 1100 yılında hissettiklerinden, hala kendilerini tapınak şovalyesi gibi gördüklerinden bu modern bilgisayar çağında "hesap işletim ücreti" diye bir ücret alabiliyorlar.. hem de maaş müşterilerinden bu parayı alacak kadar çıldırmış durumdalar.. eşkiya'ya dönmüş durumdalar farkında değiller..

iddaa'dan üç kuruş para kazanmıştım, bu parayı bekletmeden hemen hesaba yatırmıştım.. sonra farkettim ki, bu hesap benim hiç kullanmadığım, fi tarihinde açıp "dursun" dediğim bir hesap.. bir gün sonra girdim baktim ki tam tamına 39,50 lira para kesmişler "hesap işletim ücreti" adında.. 40lira gibi bütün para da değil.. 39,50 lira ki "hesap ettik, kitabını tuttuk, hesabi işletmek bu kadar ediyor" desinler..

şimdi siz "madem kullanmıyordun o hesap niye orada duruyor" diyeceksiniz.. ne demek niye duruyor arkadaş. tamamen zahiri olarak var olan bir şeyin durmasında ne gerek var.. evrende 4-5 kblik yer kaplayan bir şeyin kime ne zarari olabilir ideal bir dünyada? hem ben niye dikkat etmeliyim ki hangi hesabi para yatirdigima? binbir şifre ile girdiğim garanti bankası şubesinde niye "dolapderedeymiş" "çinçindeymiş" ne bileyim efendim "kadifekaledeymişim" gibi her adımıma dikkat ederek ilerleyeyim ki? öyle bir erkete durumundan zevk alsam, giderim parami bir tefeciye verir "abi tut parayi aman harcama" derdim..

hemen bir hışım aradım "alo garantiyi" yarim saat içinde "alo garanti şifresi" denen olaydan geçemedim.. ortada verilmesi gereken ve hatırlanmayan bir şifre var ama nasıl alınacağı konusunda hiç bir bilgi yok.. dolandık durduk. müşteri temsilcisine ulaşsam önce bir "kurban olam bir sarılalım öpüşelim hasret giderelim" diyecektim.. ki ulaşamadim. anlatamadım meramımı..


o 39,50 lirayı garantiye yem etmeyeceğim. ben neliklerle kazanıyorum parayı arkadaş.. hoş bu noktada, o parayı balotelli'nin futbol zekası fukaralığı ile kazandım ama olsun.. para kolay kazanılmıyor.. yorumlarda bana bir şekilde yol gösterirseniz sevinirim.. maaş müşterisi olarak o hesap işletim ücretini vermeyeyim ya..