(vay efendim neymiş korku filmine gittim çok güldüm.. bacina gülsünler senin, validene gülsünler cok afedersin)
1. korku filmine gidip "çok güldüm" diyen adamlar
birisinin bu tarz çok güldüm dediğini bildigimde onu "herkez" yazan dallamalardan ote bir sayginliga kavusturamiyorum. hayir sevmezsin etmessin anlarim. burun kivirirsin onu da anlarim ama arkadas kahkaha atmak, gülmek nedir? insan ölüyor lan orada! insan!
zira insan piskolojisi hakkinda biraz bişiler okumus insanlar su kurali bilirler "eger kendini duruma sartlarsan o durumdaymiscasina davranirsin" mesela koluna igne batirmadan once, igneyi batiracak insan "hic acimicak" derse gercekten hic acimaz, ama ipnelik yapar da "inanilmaz derecede aciycak" derse gercekten felaket acir.. boyle bir hadise işte "korku filmine giderken "simdi cok gülcez" diyen dallama"nin bir sekilde o filme neden gittigini anlamiyorum ben.. sahsen ben hakli olarak "ulan soyle pis bir korkayim" diye gidiyorum.. korkmadigiim ürkemediim de korku filmi yok anasini satiim.. cihan ünalli seytan filminden bile ürktüm. allah biliyor..
ama işte bu gülen insanlar utanmadan sıkılmadan "allahim cok güldüüüük" diye anlatabiliyor meramlarini.. ulan marifet degil ki korku filmine gidip cok gülmek? hatta beyin cerrahi olsam "gel pazartesi acip bi bakalim belki sinirler ters baglanmistir" derim.. oyle sinirleniyorum bu hadiseyi gerceklestiren insanlara.
tamam bir insanin korku esigi "yüksek" olarabilir.. oyle ota boka korkmayabilir, ortam musait olmayabilir, film gercekten felaket bir produksiyon olabilir ama insan gülmez kardesim.. bir hadise kotu oldugu icin "ay sinirlerim bozuldu ondan gülüyorum" dan ote gülünmez benim bildigim.. o sinir bozulmasi, noron atmasi ise anlatilacak "oyle dandikti ki güldük" diyecek, insanlara hava atilacak bir sey degildir benim nazarimda ve benim geldigim yerlerde..
yani mesela bana thriller klibi feci komik gelir.. zira müzik ile harmanlanmis zombilerin dans etmesi feci eglenceli bir zamazingodur.. ama orada insanlar ölürken, kan akarken, "bilader adam öldürüyoruz ciddi bi iş yapiyoruz sonucta" derken gülünmesini ben akil sinirlarina sokamiyorum.. ha freddy'nin yaptigi esprilere hepimiz güldük o apayri bi mevzuat..
(star wars serilerinden sonra kazadndigi 3 kurus parayi italyan yemekleri yapan bi restoran acmaya harcayan chewbacca bilin bakalim neden battı??)
2. yemeğinden kıl çıkmasını haddinden fazla dert edenlerAslında makul karşılamak gerek bu insanları. sonuçta insan kılı dediğin şey tifus dahil on binlerce virusu üzerinde taşıyabilecek kapasiteye sahip, insan hayati boyunca temizlenmeyen bir şey.. yalan söyledim!!
bu durumu cok dert edenlerin "ay yemegimden kil cikti, katiyyen yiyemem ben bunu" kivaminda, kaynanalardaki tijen hanim ekolunden gelen bireylerin evlerinde yemeklerin nasil piştiğini merak ediyorum ben.. anneleri eldiven ile mi dograr bunlarin yemeklerini, bone mi takar pişirirken bilemiyorum.. zira benim annem gayet yemeklerin içine sac kaktirabilen bir anneydi.. bu şartlar içinde büyüyüp de, yemekteki kildan zehirlenip ölmedigim icin dert etmiyorum sahsen ben tek tük çıkan killari..
olur yahu, kimse manyakligindan "hadi pilavin içine de biraz kil katayim tat olsun" demek için kil atmiyor ki.. olur dertlenmeye, artistlige bence zerre gerek yok..
(hiç bir masraftan kacinmayarak popomun ne kadar temiz oldugunu gostermek icin fotosunu cektirdim, foto taylana hem de)
3. popolarına 17. yüzyildan kalma bir antikaymiscasina değer verip kirlenmemesi için her şeyi yapanlarBu insanları da anlamak için zerre çaba sarfetmiyorum. Bir yere gidersin, çimlerde oturmak, ne bileyim duvara oturmak falan gerekir, ulan en nihayetinde sri lankada tatildesindir ve altinda mayodan başka bir zamazingo yoktur, gidip iskeleye oturcaksindir ama bu arkadasimiz gidip altina havlu koyar.. "ya simdi pistir buralar" gibi de bir argumani vardir..
yok aslinda sri lanka olmasa bile galatasarayda ya da ne bileyim kuğulu parkta ya da alsancakta insanin başına boyle gerzeklikle titiz insanlar gelebilir.. benim beyin hücrelerim bu kadar popo temizliğine öneme ayarlı değil arkadaş. popom kurumdan, çimento tozundan gecilmiyor da degil. gayet siradan, yer yer temiz, sert ufacik bi popom var (ahaha) çimlere de otururum, taşa da, tribunde koltuklara da.. en nihayetinde yıkanacak bir kot için o kadar titiz olmanin gereginin olmadigini düsünüyorum ben. hele ki sonrasinda birleşmiş milletler barış konferansina katilip insanlar savasmasin diye kucak dansi yapmayacaksanız..