tüm hafta yağmur yağdı buraya.. yağmur garip bir şey. tasavvufi olarak bakarsak, bir döngünün başı ve sonu.. buharlaşıp yok olup giden bir su ile, can veren büyüten bir suyun arasındaki şey yağmur.. realist olarak bakarsak da, eğer eve giderken yağarsa mükemmel, işe giderken yağarsa nalet bir şey.. yağmurda ıslanmayı sevenlerin, iş görüşmesine giderken ıslanmayı sevmemeleri gibi bir iki yüzlülük..
fransa'yi tam boykot ediyordum ki, yağmurla birlikte bu şiir düştü aklima.. sanırım yaza kadar dövmesini de yaptirabilirim hemen bileğimin yanına "et ne m'en veux pas si je te tutoie
je dis tu a tous ceux que j'aime" şeklinde bir yazıyı.. "sana sen dediğim için bana kızma, ben sevdiklerime sen derim"
hatırla barbara;
hatırla barbara,
o gün hiç durmamacasına yağıyordu yağmur brest'e
ve sen
o yağmurun altında
gülümseyerek yürüyordun
ışıl ışıl, mutlu, sırılsıklam
hiç durmamacasına yağıyordu yağmur brest'e
ve ben senlen
siyam sokağında karşılaştım
gülümsüyordun
ben de gülümsüyordum
hatırla barbara,
benim tanımadığım sen
beni tanımayan sen
hatırla,
gene de o günü hatırla
unutma
bir sundurmanın altına bir adam sığınmıştı
sana adınla seslendi
barbara
ve sen
o yağmurun altında ona doğru koştun
sırılsıklam, mutlu, ışıl ışıl
ve kollarına atıldın
bunu da hatırla
ve sen diye hitap ettiğim için sakın bana kızma
ben tüm sevdiklerime sen derim
onları yalnızca bir kez görmüş olsam bile
ben tüm sevenlere sen derim
onları hiç tanımasam bile
hatırla barbara,
unutma
mutlu yüzündeki, o mutlu şehrin üstündeki
o sakin ve mutlu yağmuru
denizin, askeri tersanenin, ouessant gemisinin üzerindeki
o yağmuru
ooo barbara
savaş
ne büyük aptallık
sen şimdi ne oldun
bu;
demirden,
ateşten,
çelikten,
kandan
yağmurun altında
ya seni kollarında tutkuyla saran adam
öldü mü, kayıp mı, yaşıyor mu
ooo barbara
hiç durmamacasına yağıyor yağmur brest'e
taa o zamanki gibi
fakat hiçbirşey aynı değil, hepsi darma duman şimdi
bu, korkunç ve mahzun bir keder yağmuru
bu;
demirden,
çelikten,
kandan oluşmuş
aynı fırtına değil artık
şimdi sadece
brest'in üstündeki yağmur boyunca,
ölen köpekler gibi çatlayan bulutlar var
ve onlar
uzakta çürüyecekler,
artık hiçbirşeyi kalmayan brest'in uzağında,
çok uzağında...