Çarşamba, Aralık 07, 2011

hiç müşterisi olmayan güzel dükkanların dramı: il sogno




yaşlandıkça jerry seinfeld'e benziyorum.. çok iyi anlaştığı, çok güzel bulduğu kizdan tek bir hareketle soğuyan adam olmak bir yana küçük esnaf için üzülür halde buluyorum kendimi.. seinfeld'in bir bölümünde karşı sokağa açılan, küçük ve güzel restoran'ı adam etmeye çalışır jerry.. zira üzülür bu iyi niyetli insanların çırpınmasına..

il sogno'ya da ben o şekilde üzüldüm. izmir'in kibris şehitleri caddesine çıkan can yücel sokakta bir restoran bu il sogno. italyan yemekleri yapiyor. soslari falan da italyadan getiriyormuş rivayet. yemekleri gayet güzel, fiyatlar da makul seviyede.. gel gelelim bomboş!

servis çok hızlı desem bu bir meziyet olmayacak zira tek müsteriye de bir zahmet hizli servis etsinler.. pat geliyor yemek lakin yemek yerken kafanızı kaldırdığınızda garsonla göz göze geliyorsunuz devamli.. bakin garson dedim zira tek bir tane garson var.. o da bulmaca çözüyor sizinle bakismadigi anlarda..

hesabi istediğiniz an dram basliyor.. hesabi veriyor garson, sanki baska müsteri varmis gibi uzaklasiyor. sonra masuscuktan onca mesguliyetin arasinda size zaman ayirmismis gibi biraz gecikmeli geliyor.. sonra 9 lira falan para üstü verecekse gidiyor yan dükkanlara soruyor.. çünkü dükkana kimse gelmediği için bozuk parasi olmuyor ( :((( yapicam artik )

oglum gidin bu dükkana bak. yazıktır. nerelere ne paralar veriyorsunuz, nerede ne yemekler yiyorsunuz! adamlar ne güzel ortam kurmuslar yemek yiyin diye, siz gidiyorsunuz dürüm yiyorsunuz.. ayiptir ya!