Çarşamba, Ağustos 11, 2010

sanırım leonardo dicaprio'yu seviyorum


ilk başta sanırım genç kızlardan başkası sevmiyordu kendisini. bebek yüzlü adamın suratındaki kırışıklıklar arttıkça farkettik ki aslında tüm benliği ile jazz döneminde,yani radyonun kral olduğu, erkeklerin başlarında fötr olmadan sokağa çıkmadığı, kahverengi takımların ve sigaranın hakim olduğu yani 20lerle 50 arasında bir yerde yaşayan bir adamdı kendisi. o dönemde geçmeyen filmlerde oynadığında bile başında fötr şapkasını hissettirdi, konuştuğu her ses sigaradan çatallı çıktı..

dedim ya başta genç kızlar seviyordu kendisini romeo and juliet, titanic gibi büyük bütçeli sinir bozucu filmlerde oynuyor, ilk çıkış filmi what's eating gilbert grape'in namını yokediyordu.. the beach ile büyüme sinyalleri verirken, artık daha sert filmlerde oynayabileceğini göstermiş olsa ki menajerlere gangs of new york geldi önce.. sonra da olduğu adam yani işte şu 50lerin karanlık adamı olabileceği bir rol bulmuştu kendisine catch me if you can ile.. dönem filminden beklenmeyecek bir çoşkunluk vardı oyunculuğunda.. belki bu yüzdendir ki o dönem adamlarindan birisi olan martin scorcese'nin dikkatini çekmişti..



ardı ardına iki film çekti kendisine eğlenceli adam martin. the departed ve aviator birbirinden farklı ama gözlerinde kendisinden başka kimsenin bilmediği sırları taşıyan adamları oynuyor, seyirciye de bunu kana kana hissettiriyordu ridvan dilmen saçlarının sarısına sahip leonardo..

hep sağlam senaryolu, insanın öyle oturup kafasını dağıtmaya musait olmayan filmlerde oynuyordu.. body of lies,blood diamond üzerinde uzun uzadıya konuşulabilecek filmlerdi mesela.. revolutionary road ve shutter island ile ait olması gereken döneme yani jazz dönemine geri döndü.. fötr şapkası başındaydı..

ve son filmi inception ile kaybettiklerini geri almaya çalışan, ama bir türlü çocuklarını yanına getirtmek aklına gelmeyen, pişmanliklarla dolu bir adamı oynayordu..

esas benim beklediğim bir sonraki filmi hoover kişisel olarak da fanatiği olduğum, hegemonisine, duruşuna imrendiğim ama adam olarak nefret ettiğim birisini edgar j hoover'i oynayacak bu sarışın delişmen çocuk.. (ki blogda daha önce bahsi geçti hoover'in) geçen sene johnny depp'in tekrar canlandırdığı john dillinger'in baş düşmanını yani..

Edgar Hoover Yazısı