tam 39 sene önce bugun. ne bir eksik ne bir fazla gün sayısıyla bugün.. ama o günden sonra 3 eksik.. hep eksik..
bu dogal secimde bir sorun var aslinda.. yani derler ya, canlıların zekisi kalır, ortama uyum saglar ve neslini sürdürür derler ya hani, hani derler ya dinazorlar ortama uyum saglayamadı ama kuşlar sağladı ondan yok olup gitti derler ya, hani öyle savunurlar ya, degil işte öyle.. kim ödlekse, kim kahpeyse o kaliyor 20. yüzyilda ve sonrasinda.. sincaplara işlediği gibi, papaganlara işlediği gibi işlemiyor evrim insanlara.. yürekli olan, cesur olan, namerdin suratina tükürmekten cekinmeyen neslini devam ettiremiyor.. ödlekler, ödlek çocukları ve onların çocukları 3 kişi eksik dünyada yaşıyor..
biz ki denizlerin çocukları olmasi gereken bizler, hakkımız yendiğinde dolduramıyoruz sokakları, "kahpelik etmeyin" diyemiyoruz sesimizi yükselterek hakkımızı yiyenlere, yasaklıyorlar, kapatiyorlar, susturuyorlar, o siteye girme, bu şekilde sokağa çıkma, orada içme diyorlar ve biz denizlerin, hüseyinlerin yusuflarin çocukları olan bizler çıtımızı çıkartamıyoruz..
sadece asmadılar o yürekli insanları, "dur be ağa" diyenleri, onları alıp gen havuzundan, bizim gibi ödlekleri yetişdirdiler..
yenildiler.
yenenler, yenilenlerin
dikişsiz, ak gömleğinde sildiler
kılıçlarının kanını.
ve hep beraber söylenen bir türkü gibi
hep beraber kardeş elleriyle işlenen toprak
edirne sarayında damızlanmış atların
eşildi nallarıyla.
tarihsel, sosyal, ekonomik şartların
zarurî neticesi bu!
deme, bilirim!
o dediğin nesnenin önünde kafamla eğilirim.
ama bu yürek
o, bu dilden anlamaz pek.
o, «hey gidi kambur felek,
hey gidi kahbe devran hey,»
der.