Pazar, Ekim 03, 2010
haftanın şarkısı #58 Melody Gardot - Your heart is as black as night
ali eren beşerler'in çok sevdiğim bir lafı var.. "eğer bir kadın bir erkeği terketmeseydi blues doğmazdı diye" kalp kalp kalp, like like diyebilirim ancak..
eğer bir kadın erkeği terketmeseydi blues yapılacak kadar büyük bir aci hissetmezdi sanirim insanoğlu. hemen gitara sarıldı adam, mizikaya sarildi hop basladi soylemeye "my baby left me","dont leave me baby"..
her ne kadar işin bir kadın yönü de olsa da, yani kadınlar da gün gelip terkedilse de erkekler gibi olmuyor iş. kadınlar birden kestirip atıyor her şeyi. atamasalar bile asla erkekler kadar belli etmiyorlar acılarını. oysa erkek dediğin acısından her şeyi yapmak istiyor, icabinda meteorolojiyi gözlüyor, gündüzü yağışsız, gecesi yağışlı bir gün bulup, sarı kazağını giyip, gidiyor kızın evinin önüne "seni seviyorum" yazıyor.. yağmurda ıslanırken kız onun çektiği acıyı görsün diye sırf.. erkek aşkını pi sayısı gibi yaşıyor özetle, 3 deyip kestirip atamıyor.. daha iki gün önce "seni seviyorum, aşığım, hayatımda 5 sene sonra da senin olduğunu düşlüyorum" dediğin insana 2 gün sonra telefonu kapatamiyor, mesajlarina cevap vermemezlik edemiyor.. ne olmuşsa olsun, ne yaşandıysa yaşansın olmuyor..
baksan bu şarkıyı da bir erkek yazmıştır da nasıl olduysa melody söylemiştir.. çünkü kız dediğin acısını değişen saç renklerinde, buzdolabindan aldığı brownie intenselerde, hatta barda tanıştığı yakışıklı erkekte giderir.. öyle mikrofonu elime alayım, saksafona üfleyim, derdimi deryalara boşaltayım demez.. ben diyeni görmedim..